Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Almanya dönüşünde uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı. Erdoğan, Eurofighter savaş uçakları, Gazze’deki son durum, İsrailli ailelerin kendisine yazdığı mektup, Türkiye-Yunanistan ilişkileri ve seçimlerdeki 50+1 sistemine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Almanya ziyareti dönüşünde gazetecilerle röportaj yaptı ve soruları yanıtladı.
Türkiye’nin Gazze’ye yaptığı yardımın sorulması üzerine Erdoğan, “Gazze için atılacak en güzel adım bir an önce ateşkesin sağlanmasıdır, önceliğimiz ateşkesle kalıcı barışın sağlanması olacaktır. Ateşkes sağlanırsa bunu yapacağız” dedi. İsrail’in sebep olduğu yıkımın telafisi için ne gerekiyorsa yapılacak.” Gazze’de hasar gören altyapının yeniden inşası, yıkılan okulların, hastanelerin, su ve enerji tesislerinin yeniden inşası için çaba göstereceğiz. Ateşkes sağlandıktan sonra Gazze halkının yaşam koşullarının iyileştirilmesi ve umutlarının yeşermesi için elimizden geleni yapacağız. Dünya Gazze’ye sırt çevirse bile Türkiye, “Biz mazlumların yanında olduk, durmaya devam edeceğiz” dedi.
“MISIR BİRAZ CESARET GÖSTERİYOR”
“Şu anda Mısır belli ölçüde cesaret gösteriyor” diyen Erdoğan, “Refah sınır kapısının açık tutulması son derece değerli. Gazze’yi ayakta tutan, oradaki sivilleri ayakta tutan bir can simidi haline geldi.”
“Gidecek olan Netanyahu’dur, ondan kurtuluyoruz” sözlerini tekrarlayan Erdoğan, “İnşallah İsrail ondan kurtulur, tüm dünya Yahudileri de ondan kurtulur. Şu anda 60- 60- Ülkesindeki halkın yüzde 70’i Netanyahu’ya karşı.”
Eurofighter savaş uçaklarıyla ilgili soruya Erdoğan, “Berlin’deki ikili basın toplantımızda bu konuyla ilgili bir medya üyesinin bize neler söylediğini gördünüz. Onların bakış açısı bu. Ancak şansölye bu konuya hiç girmedi. Yani Eurofighter’ı verip vermeyeceğimiz konusunda yorum yapmadı. Biz zaten cevabımızı net bir şekilde verdik.” “Bu uçakları bize verirlerse verirler. Vermezse çalabileceğimiz kapı yok mu? Çok” dedi.
Seçim sistemine ilişkin soru üzerine Erdoğan, “50+1 kuralının değiştirilmesine katılıyorum, yerinde olur. Çoğunluğu alan adayın seçilmesi usulü benimsenirse Cumhurbaşkanlığı seçimi hızlı olur, hiçbir sıkıntı yaratmayacak ve tarafları yanlış yola sürüklemeyecektir. Şu anda 50+1 zorunluluğu tarafları yanlış yollara sürükleyecektir.” “Kimin eli kimin cebinde belli değil. 6’lı, 16’lı masa yok… Kim bilir bundan sonra ne olur? Ama ‘en çok oyu alan aday seçilir’ denildiğinde… Oy sayısına göre seçim hızlı bir şekilde tamamlanır” yanıtını verdi.
“50+1 İLKESİNİN DEĞİŞTİRİLMESİ KONUSUNDA KESİNLİKLE DÜŞÜNÜYORUM, EN ÇOK OY ALAN SEÇİLMELİ”
“Yeni ve sivil bir anayasaya vurgu yapıyorsunuz. Eğer parlamento aritmetiği referandum sınırları içerisindeyse örneğin yerel seçimlerde referandum sandıklarının vatandaşa sunulması ihtimali var mı? Seçimlerde bir yayında size “50+1 değişecek mi?” diye soruldu. Siz de değişimden yana olduğunuzu belirttiniz. Hala aynı görüşte misiniz?” sorusunu yanıtlayan Erdoğan, “50+1 kuralının değiştirilmesi konusunda ben de aynı fikirdeyim, uygun olur. Çoğunluğu alan adayın seçilmesi yöntemi benimsendiği takdirde Cumhurbaşkanlığı seçimi hızlı olur, sıkıntı yaratmaz ve yanlış yollara sürüklenmez. Şu anda 50+1 zorunluluğu tarafları yanlış yollara sürüklüyor. Kimin eli kimin cebinde belli değil. Altı kişilik masa yok, on altı kişilik masa yok… Bundan sonra kim bilir daha neler olacak? Ancak oy sayısının getirdiği prestijle “en çok oyu alan aday seçilir” denildiğinde seçim hızla tamamlanıyor. Öte yandan darbeci zihniyetin ruhu mevcut anayasamızın tam ortasında yer alıyor. Bizi en çok rahatsız eden konu dolaşımda olması. Üstelik dünya 1980’lerden bu yana çok değişti. Her ne kadar bu değişiklikler anayasa metnine yansıtılmaya çalışılsa da bu durum anayasamızın metin bütünlüğünü bozmuştur. Türkiye’ye yeni, sivil, kapsayıcı, çağın gereklerine tam uyumlu bir anayasa getirmek, ulaşmak istediğimiz en önemli hedeflerimizden biridir. Birkaç kez Meclis’te yeni anayasa çalışmalarına başladık ama muhalefetin engellemeleri ve verdiği sözleri yerine getirememesi nedeniyle hep yarım kaldı. Sözümüzün arkasındayız, milletimize hak ettiği sivil anayasayı vereceğiz.
Öte yandan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Milli Türk Talebe Birliği’nin 62. Genel Kurulu’nda değerli değerlendirmelerde bulundu. Batı’nın İsrail’in saldırılarına sessiz kalmasına tepki gösteren Erdoğan, “Bütün Batı dünyası ve Haçlı emperyalist yapısı bir aradadır.” Birbirinden farklı yönleri yok. Ne yazık ki dün akşamki ziyaretimde bunları gördüm. Bunu Başkanda ve diğerlerinde gördüm. Yatıyorlar ve uyanıyorlar, Hamas ve Hamas diyorlar. Bu durumu 7 Ekim’de Hamas’ın ortaya çıkmasının tetiklediğini söylüyorlar. Onlara şunu söyledim. Şu anda 13 bin çocuk, kadın ve yaşlı İsrail tarafından öldürüldü. “Neden bunun hakkında konuşmuyorsun?” dedi.
